28 Aralık 2016 Çarşamba

Albert Camus - SİSİFOS SÖYLENİ




İntihar… Ne soğuk kelime…

İntihar… Vazgeçiş ile cesaretin buluştuğu an.

İntihar… Yaşamın yaşanmaya değip değmediği düşüncesi…

1957 Nobel Edebiyat Ödüllü Albert Camus’un Sisifos Söyleni adlı yapıtı felsefi deneme kitabıdır. Adını  Yunan mitolojisinden almaktadır.

İncecik bir kitap olmasına rağmen, okumakta  yorumlamakta açıkçası pek de kolay olmayan bir kitap. Okumayı güçleştiren biraz da, A.Camus’un derin felsefi düşüncelerini yansıtmakta çok da başarılı olamayan Tahsin Yücel’in çevirisi. Aslında çevirmene haksızlık etmemeli; sonuçta felsefi bir kitap ve kitaptaki düşüncenin özünü, kelime ve anlam bakımından her ne kadar oldukça zengin bir dil olsa da  Türkçe’mizin karşılayamıyor olduğu da bir gerçek. Ve şu da var;  felsefenin de şiir gibi, ancak yazıldığı dilde anlatılmak isteneni karşıladığı görüşündeyim.

Kitabı okurken başka bir boyuta geçecek ve kendinizi hayatı/ yaşamı, geleceği ve geçmişi sorgularken bulacaksınız. Her satırı derin derin düşünün ve sessiz bir ortamda kendinizle başbaşayken okumanız naçizane tavsiyemdir. Hatta öncesinde de  A.Camus’un Yabancı adlı kitabını da okumanızı tavsiye ederim.

Bazı kitaplar vardır; özü de özeti de anlatılamaz. Bu nedenle kitaptan  birkaç alıntıyla içeriğine değinmek daha yerinde olacaktır:

“Yaşama nedeni denen şey, aynı zaman da ölme nedenidir de.”

“Tanrılar, Sisifos’u bir kayayı durmamacasına bir dağın tepesine kadar yuvarlayıp çıkarmaya mahkum etmişlerdi; Sisifos kayayı tepeye kadar getirecek, kaya tepeye gelince kendi ağırlığıyla yeniden aşağı düşecekti hep. Yararsız ve umutsuz çabadan daha korkunç bir ceza olmadığını düşünmüşlerdi, o kadar haksız da sayılmazlardı.”

“Bir insan yaşamının yarısı söylenmeyeni anlamakla, başını çevirmekle, susmakla geçer.”

“İnsan yüreğinin yalnızca kendini ezeni yazgı diye adlandırmak gibi kötü bir eğilimi vardır."




Okumak Harika Bir Eylemdir.

Esra K.K.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder