Yazar: Herman
Melville
Çevirmen:
Sabahattin Eyüboğlu-Mina Urgan
Yayınevi : Yapı
Kredi Yayınları , Kazım Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisi
‘’ Ah
Starbuck! Sırtımda taşıdığım yükün altında ezilirken, bir
de şu zavallı bacağımın koparılması olacak şey mi? Öf! Çekin
şu kır saçları gözlerimin önünden; ağlar gibi oluyorum bu
saçlarla. Olsa olsa bir kül yığınından çıkabilir böylesine
ağarmış saçlar. Ben çok mu yaşlı görünüyorum, Starbuck? Çok
çok mu yaşlı? Ayakta duramayacak kadar bitkin, beli bükülmüş,
kamburu çıkmış görüyorum kendimi. Cennetten kovulduğundan beri
geçen yüzyılları sırtında taşıyan Âdem baba gibi
sendeliyorum yükümün altında. Tanrım! Tanrım! Yar artık şu
yüreği! Del artık beynimin teknesini! Maskaralık, maskaralık!
Acı bir alay bu kır saçlar! Hangi sevinçleri tattım da ağardı
bu saçlar? Neden böylesine yaşlanmış görünüyorum, böylesine
yaşlanmış buluyorum kendimi? Yaklaş! Yanıma gel, Starbuck. Bir
insan gözüne baksın gözlerim. Denizi, gökleri seyretmekten daha
güzel, Tanrıyı görmekten daha güzel, bir insan gözüne bakmak.
Yeşil topraklara yemin! Pırıl pırıl ocak başlarına yemin!
Büyülü bir aynadır insan gözleri. Karımı görüyorum, çocuğumu
görüyorum senin gözlerinin içinde. Hayır, hayır, sen benimle
gelme, sen hep gemide kal! Gemide kal! Lanetli Ahab, , Moby Dick’in
ardına düştüğü zaman, indirme sandalını denize. Sen uzak dur
tehlikeden. Hayır, hayır sen gelme! Gözünde gördüğüm ocak
başı, dursun yerli yerinde!’’
İntikam
duygusunun benliğini kasıp kavurduğu, fiziksel engelinin ve
yaşlanmanın pençesinde manevi işkenceler içinde kıvranan Kaptan
Ahab ve yanında bilinmeze doğru sürüklediği mürettebatı,
balina avcılarının korkulu rüyası devasa beyaz balina Moby
Dick’in peşinde.
Moby
Dick; çok defa çocuk kitapları serilerinde basılmış, fazlasıyla
sadeleştirilerek okurlara sunulmuş. Yapı Kredi Yayınlarının bu
baskısı tam metni kapsıyor. Kitabın çevirisini de çok
beğendiğimi belirtmeliyim.
Kitabın
içinde bir yandan Kaptan Ahab’ın yönetimindeki Pequod balina
gemisinin seferinin öyküsünü okurken, kitabın bazı bölümlerinde
de balinalarla ilgili epeyce bilgi ediniyorsunuz. Bazı okuyucuların
balinalarla ilgili bilgi veren bu bölümleri atladığı bir gerçek.
Bütün bölümleri okuyan bir okur olarak şunu söyleyebilirim: Bu
bölümler öyküdeki akışı kesiyor gibi görünse de yazarın
didaktik olmayan bir üslupla kuzey ve güney balinalarının
kafalarını anatomik olarak karşılaştırdığı bölüm ve
ispermeçet balinasının alnının görünüşüne dayanarak onda
bir ‘’deha damgası’’ olduğunu söylediği bölüm ilgi
çekiciydi.
Kitabın
sadece denizde geçen bir macera romanı olarak tanımlanmasını bir
haksızlık olarak görüyorum. Kitabın film uyarlamaları da birer
macera filmi olmaktan öteye geçmemişlerdir. Nefret ve intikam
duygularının aklı, mantığı nasıl esir aldığını, akıl
doğruyu fısıldasa da nasıl duymazdan gelindiğini Eski Ahitten
dinsel göndermelerle işleyen Moby Dick ve yazarı Herman Melville
hak ettiği üne de oldukça geç kavuşmuştur.
Konfüçyüs’ün
dediği gibi:‘’ İntikam yolculuğuna çıkacaksan, kendin için
de bir mezar kaz.’’
A.Koşbay
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder