20 Aralık 2016 Salı

Herman Melville - MOBY DICK




Yazar: Herman Melville
Çevirmen: Sabahattin Eyüboğlu-Mina Urgan
Yayınevi : Yapı Kredi Yayınları , Kazım Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisi

‘’ Ah Starbuck! Sırtımda taşıdığım yükün altında ezilirken, bir de şu zavallı bacağımın koparılması olacak şey mi? Öf! Çekin şu kır saçları gözlerimin önünden; ağlar gibi oluyorum bu saçlarla. Olsa olsa bir kül yığınından çıkabilir böylesine ağarmış saçlar. Ben çok mu yaşlı görünüyorum, Starbuck? Çok çok mu yaşlı? Ayakta duramayacak kadar bitkin, beli bükülmüş, kamburu çıkmış görüyorum kendimi. Cennetten kovulduğundan beri geçen yüzyılları sırtında taşıyan Âdem baba gibi sendeliyorum yükümün altında. Tanrım! Tanrım! Yar artık şu yüreği! Del artık beynimin teknesini! Maskaralık, maskaralık! Acı bir alay bu kır saçlar! Hangi sevinçleri tattım da ağardı bu saçlar? Neden böylesine yaşlanmış görünüyorum, böylesine yaşlanmış buluyorum kendimi? Yaklaş! Yanıma gel, Starbuck. Bir insan gözüne baksın gözlerim. Denizi, gökleri seyretmekten daha güzel, Tanrıyı görmekten daha güzel, bir insan gözüne bakmak. Yeşil topraklara yemin! Pırıl pırıl ocak başlarına yemin! Büyülü bir aynadır insan gözleri. Karımı görüyorum, çocuğumu görüyorum senin gözlerinin içinde. Hayır, hayır, sen benimle gelme, sen hep gemide kal! Gemide kal! Lanetli Ahab, , Moby Dick’in ardına düştüğü zaman, indirme sandalını denize. Sen uzak dur tehlikeden. Hayır, hayır sen gelme! Gözünde gördüğüm ocak başı, dursun yerli yerinde!’’
İntikam duygusunun benliğini kasıp kavurduğu, fiziksel engelinin ve yaşlanmanın pençesinde manevi işkenceler içinde kıvranan Kaptan Ahab ve yanında bilinmeze doğru sürüklediği mürettebatı, balina avcılarının korkulu rüyası devasa beyaz balina Moby Dick’in peşinde.
Moby Dick; çok defa çocuk kitapları serilerinde basılmış, fazlasıyla sadeleştirilerek okurlara sunulmuş. Yapı Kredi Yayınlarının bu baskısı tam metni kapsıyor. Kitabın çevirisini de çok beğendiğimi belirtmeliyim.
Kitabın içinde bir yandan Kaptan Ahab’ın yönetimindeki Pequod balina gemisinin seferinin öyküsünü okurken, kitabın bazı bölümlerinde de balinalarla ilgili epeyce bilgi ediniyorsunuz. Bazı okuyucuların balinalarla ilgili bilgi veren bu bölümleri atladığı bir gerçek. Bütün bölümleri okuyan bir okur olarak şunu söyleyebilirim: Bu bölümler öyküdeki akışı kesiyor gibi görünse de yazarın didaktik olmayan bir üslupla kuzey ve güney balinalarının kafalarını anatomik olarak karşılaştırdığı bölüm ve ispermeçet balinasının alnının görünüşüne dayanarak onda bir ‘’deha damgası’’ olduğunu söylediği bölüm ilgi çekiciydi.
Kitabın sadece denizde geçen bir macera romanı olarak tanımlanmasını bir haksızlık olarak görüyorum. Kitabın film uyarlamaları da birer macera filmi olmaktan öteye geçmemişlerdir. Nefret ve intikam duygularının aklı, mantığı nasıl esir aldığını, akıl doğruyu fısıldasa da nasıl duymazdan gelindiğini Eski Ahitten dinsel göndermelerle işleyen Moby Dick ve yazarı Herman Melville hak ettiği üne de oldukça geç kavuşmuştur.
Konfüçyüs’ün dediği gibi:‘’ İntikam yolculuğuna çıkacaksan, kendin için de bir mezar kaz.’’

A.Koşbay




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder