Yazar:
Mihail Bulgakov
Çevirmen:
Tuğba Bolat
Yayınevi
: İş Bankası Kültür Yayınları , Modern Klasikler
‘’Hemen sonra kıdemli ebe-anlaşılan epey tecrübeliydi-sağlık memurunun
üzerine atılıp elindeki kancayı aldı, bu arada da dişlerini sıkarak: ‘’ Siz
devam edin doktor, dedi.’’
Sağlık memuru bir çarpma sesiyle yere düştü, bir yerini vurdu, fakat
biz hiç oralı olmadık. Neşteri kızın soluk borusuna sapladım, sonra açtığım
boşluğa gümüş bir boru yerleştirdim. Boru güzelce yerine oturdu, ancak Lidka
hâlâ hareketsiz yatıyordu. Hava olması gerektiği gibi boğazından geçmiyordu.
Derin bir nefes alıp şöyle bir durdum. Artık yapacak hiçbir şeyim yoktu. Tıp
Fakültesine girmemin düşüncesizlik olduğunu itiraf etmek, birilerinden af
dilemek istiyordu canım. Etrafta sessizlik hâkimdi. Lidka’nın morardığını
gördüm. Artık her şeyi bırakıp ağlamak istiyordum ki Lidka birden şiddetle
silkindi, borunun içinden oluk oluk tiksindirici pıhtılar çıktı ve hava bir
ıslık sesiyle boğazına girdi. Ardından kız nefes aldı ve böğürmeye başladı. O
an sağlık memuru benzi atmış ve terli bir şekilde tekrar ayağa kalktı, dehşetle
aval aval kızın boğazına baktı ve dikiş atmama yardım etti.
Gözlerimin önünü bürüyen ter damlaları arasından rüyada gibi ebelerin
mutlu yüzlerini gördüm. İçlerinden biri, ‘’Harika bir ameliyat
gerçekleştirdiniz doktor, ‘’ dedi.
Asıl mesleği doktorluk olan Mihail Bulgakov, diğer kitaplarından farklı
olarak realist bir üslupla doktorluk anılarını, geçmişte tanık olduğu acıları
aktarıyor okurlarına Genç Bir Doktorun Anılarında.
1915’te Tıp Fakültesinden mezun
olduktan sonra o yılların Rusya’sında ücra köy ve kasabalara götürüyor bizi
genç doktor Bulgakov’un izinden.
Tıp Fakültesinden yeni mezun olmuş, tecrübesiz genç bir doktor, bir yandan büyük
bir özveriyle hastalarıyla ilgilenirken bir yandan da acımasız doğa koşulları,
cehalet ve yoksulluk karşısında mücadele veriyor.
Bulgakov’un kalem tutan eli bu
anılarda kalplerimize değiyor.
Keyifli okumalar…
A.Koşbay
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder