‘’Hepimiz enerjisinin kendiliğinden kayboluşuyla
geçiniriz ve yaşadıkça da çevreye düzensizlik yayarız: Çevremiz olmasa yaşamayı
sürdüremezdik. John Donne; Carnot, Joule, Kelvin ve Clausisus’tan iki yüzyıl
önce, on yedinci meditasyonunda, hiç kimse bir ada değildir diye yazdığı zaman,
farkında olmayarak ikinci yasanın bir versiyonunu dile getiriyordu.’’
Bilimle ilgili kitapların okuma oranları
ülkemizde iyi bir seviyede değil maalesef. Bilime yeterince ilgi gösterildiğini
söylemek mümkün değil. Bu bilim dergilerinin azlığından ve haberlerimizde kırk
yılda bir gösterilen NASA’nın gönderdiği bir uzay aracından başka bilim ve
teknoloji ile ilgili pek bir şey duymamamızdan da belli oluyor.
Bir bilim okuru olmak için belki de
öncelikle bilim kitaplarının teknik bir dille yazıldığı ve anlayamayacağımız
önyargısından kurtulmamız gerekiyor. Popüler bilim kitapları hemen her yaştan
ve her kültür seviyesinden okura hitap edebiliyor.
Evreni Yöneten Dört Yasa; lisedeki kimya
derslerinden anımsayabileceğiniz termodinamik yasalarını örnekler ve şekillerle
açık, anlaşılır, akıcı bir şekilde anlatıyor. Isı ve sıcaklığın aynı şey
olmadığını, enerji, iş, verim gibi kavramların tam olarak ne ifade ettiğini
kavrıyorsunuz.
İnsan, doğayı şekillendirebilen, yönetebilen
ama aynı zamanda da doğaya bağımlı, doğanın ayrılmaz bir parçası. Doğayı
tanımak, anlamak hayata farklı bir gözle bakmamızı sağlayacak.
A. Koşbay
A. Koşbay
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder