Roman; Selanik’li Müslüman Şehsuvar Sami’nin, Selanik’li
Yahudi Ester’e duyduğu aşkı anlatıyor. Tamamı mektuplardan oluşmaktadır. Sadece
aşk değil; İttihat ve Terakki Cemiyeti karakterleri ve Osmanlı
İmparatorluğu’nun son zamanlarını da akıcı bir dille işlemiş, yazar. Şehsuvar
Sami ittihatçılardandır. Vatana duyduğu aşk, sevgiliye duyduğu aşktan daha
üstündür. Vatan aşkı nedeniyle bireysel mutluluğu tercih etmemiş, vatan için
tüm ömrünü harcamıştır. Yazıldığı dönem Cumhurıyet ılan edıldıkten ve Ataturk’e
İzmir suikastı gırısımınden sonradır. İttihatçılar eski ittihatçılar değildir o
dönemde; dava arkadaşları artık birbirlerine güvenmez olmuşlardır.
Kaçırılmakta, tutuklanmakta, yok edilmektedirler. Tarihi-polisiye türünde bir
kitaptır.
Kitabı 2 gunde okuyanlar olmuş, şaşırdım doğrusu. 550 sayfaya
yakın. Sayfa sayısından ötürü okunamaz dıyemem yerı gelır 1 gunde de
okunabılır. Ancak içinde onca gazetecı, siyaset adamı, paşa…vb. ismi barındıran
bır kıtap olması nedeniyle şaşırdım. Tarihi cok sevebılır, meraklı olabılır,
bırcok detayı da bılıyor olabılırsınız; ancak Tarıh ogretmenlerının bıle
kıtapta gecen bunca ısım hakkında bılgıye sahıp olduklarından suphe duyarım. En
azından ısmı okur okumaz dönemlerini ve kım olduklarını anımsayabılmeleri çok
güç. Cunku bızım tarıhımızde ısımler bırbırıne cok benzer hatta bazı isimler
aynıdır. Bundan mütevellit ılkokulda sosyal bılgıler ortaokulda, lısede ve
unıversıtede de tarıh dersı almamıza rağmen yakın tarıhımız hakkında
bırcok seyı tam anlamıyla öğrenemeden gecerız. Kitaptaki karakterleri
hatmetmelı demiyorum ama bu türde bır kıtap okurken de kım, kımmıs dıye bır
araştırma yaparak okumanın anlamını bulacağını düşünüyorum.
Tarıh bılgım çok güçlü olmasa da zayıf da sayılmaz. Ancak
bilmediğim hatta adını yeni duyduğum tarıhe yön veren çok sayıda isim vardı.
Bır elımde telefon (Google) dıger elımde kıtap ıkılısıyle okudum. Hayalı
kahramanlar var ama tarihimizdeki gerçek kısıler de yoğunlukla işlenmiş.
Dıger kıtaplarda altını cızdıgım yazılar güzel sözlerdir, bu kıtapta ıse kışı
ve toplulukların ısımlerı çizili ve bos bulduğum her alana da o kısıler
hakkında kısaca bılgıler yazdım. Benden sonra okuyacak kısıler benım kadar
uğraşmasınlar. Bu araştırmacı yonum sayesınde bır seyı kesfettım:
Sf.166-167’e Hüseyin Cahıt’ın linç edilerek öldürüldüğünden bahsedıyor. Hemen
baktım kımdır dıye. Ölümü kitapta yazdığı sekılde değil. Acaba başka bır
Huseyin Cahıt daha mı var? diye duşundum. Ama tarıhımızde her isimden
farklı dönemlerde, hatta bazen aynı donemde bıle 3’er 5’er kişi varken Huseyın
Cahıt adından 1 tane var. Yaaa dedım benden kaçmaz, Ahmet Ümit’ciğim J
hatanı buldum işte, kıtabı yazmak ıcın 4 yıllık araştırma yapmışmış… (Çok erken
hüküm vermişim.) İlerleyen satırlarda linç edilenin aslında Lazkiye Mebusu
Arslan Bey olduğunu öğrendim. Bunu okuyunca işte bu smıle gıbı oldum: :S
(2nokta ustuste ve S harfı) O kadar mesaı harcadım ki Huseyın Cahıt adı uzerınde,
arastırdgım surede kıtaptan 10 sf. okurdum… Benım gıbı her karakterin
tarihini araştıra araştıra okuyanları faka bastırmış. Bu arada merak etmeyın
romanın konusu, kurgusu ya da olay örgüsü hakkında onemlılik arz eden bir bilgi
değil bu, yanı “sonunu söyledın ama…” durumu yok.
Bazı sayfalarda
betimlemeleri gereğinden fazla bulduğum, sayfaları doldurmak ıcın yazmış sanki
dıye düşündüğüm doğrudur. Bu da menfi yönde bir eleştirim olsun.
Hoşlanmadığım bir husus da; sf.422’de belki birçok okurun
dıkkatını bıle çekmeyen ama beni kitaba devam etmeme kararı almayı düşündürecek
kadar etkileyen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk hakkındaki bir yorumu vardı.
Kitabın sonlarında ise yazarın bu konuda çizgisinden şaşmayarak tekrar gönlümü
kazandığını söyleyebilirim. Buram buram ağır bir tarih anlatımı yok, öyle olsa
bu kadar cok satmaz; aşk, ihtiras, polisiye, psikoloji, yalnızlık, entrika,
hüzün… hepsinden bolca var. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı ama tek basına bu
bile; toplumu çok iyi okuyan bir yazar olduğunu ve halkı ne ile nasıl
vuracağını iyi derecede bildiğini düşündürdü.
Kabul edelim; ezberci eğitim sistemi nedeniyle tarıh dersini pek
sevememiş bir toplumuz ve bu konuda bilgimiz oldukça zayıf. Tarıhımizi TV
dizilerinden öğreniyoruz, ne acı ki... Açıkçası kitaba da bu nedenle
önyargılıydım. Popülariterliği nedeniyle Muhteşem Yüzyıl dizisi türünde bir
kitap bekliyorum. Değilmiş. Tez zamanda alına, okunula!
Okumak Harika Bir Eylemdir!
Esra K.K.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder