8 Şubat 2017 Çarşamba

Ahmet Ümit - ELVEDA GÜZEL VATANIM




Roman; Selanik’li Müslüman Şehsuvar Sami’nin, Selanik’li Yahudi Ester’e duyduğu aşkı anlatıyor. Tamamı mektuplardan oluşmaktadır. Sadece aşk değil; İttihat ve Terakki Cemiyeti karakterleri ve Osmanlı İmparatorluğu’nun son zamanlarını da akıcı bir dille işlemiş, yazar. Şehsuvar Sami ittihatçılardandır. Vatana duyduğu aşk, sevgiliye duyduğu aşktan daha üstündür. Vatan aşkı nedeniyle bireysel mutluluğu tercih etmemiş, vatan için tüm ömrünü harcamıştır. Yazıldığı dönem Cumhurıyet ılan edıldıkten ve Ataturk’e İzmir suikastı gırısımınden sonradır. İttihatçılar eski ittihatçılar değildir o dönemde; dava arkadaşları artık birbirlerine güvenmez olmuşlardır. Kaçırılmakta, tutuklanmakta, yok edilmektedirler. Tarihi-polisiye türünde bir kitaptır.

Kitabı 2 gunde okuyanlar olmuş, şaşırdım doğrusu. 550 sayfaya yakın. Sayfa sayısından ötürü okunamaz dıyemem yerı gelır 1 gunde de okunabılır. Ancak içinde onca gazetecı, siyaset adamı, paşa…vb. ismi barındıran bır kıtap olması nedeniyle şaşırdım. Tarihi cok sevebılır, meraklı olabılır, bırcok detayı da bılıyor olabılırsınız; ancak Tarıh ogretmenlerının bıle kıtapta gecen bunca ısım hakkında bılgıye sahıp olduklarından suphe duyarım. En azından ısmı okur okumaz dönemlerini ve kım olduklarını anımsayabılmeleri çok güç. Cunku bızım tarıhımızde ısımler bırbırıne cok benzer hatta bazı isimler aynıdır. Bundan mütevellit ılkokulda sosyal bılgıler ortaokulda, lısede ve unıversıtede de tarıh  dersı almamıza rağmen yakın tarıhımız hakkında bırcok seyı tam anlamıyla öğrenemeden gecerız. Kitaptaki karakterleri hatmetmelı demiyorum ama bu türde bır kıtap okurken de kım, kımmıs dıye bır araştırma yaparak okumanın anlamını bulacağını düşünüyorum.

Tarıh bılgım çok güçlü olmasa da zayıf da sayılmaz. Ancak bilmediğim hatta adını yeni duyduğum tarıhe yön veren çok sayıda isim vardı. Bır elımde telefon (Google) dıger elımde kıtap ıkılısıyle okudum. Hayalı kahramanlar var ama tarihimizdeki gerçek  kısıler de yoğunlukla işlenmiş. Dıger kıtaplarda altını cızdıgım yazılar güzel sözlerdir, bu kıtapta ıse kışı ve toplulukların ısımlerı çizili ve bos bulduğum her alana da o kısıler hakkında kısaca bılgıler yazdım. Benden sonra okuyacak kısıler benım kadar uğraşmasınlar.    Bu araştırmacı yonum sayesınde bır seyı kesfettım: Sf.166-167’e Hüseyin Cahıt’ın linç edilerek öldürüldüğünden bahsedıyor. Hemen baktım kımdır dıye. Ölümü kitapta yazdığı sekılde değil. Acaba başka bır Huseyin Cahıt daha mı var? diye duşundum.  Ama tarıhımızde her isimden farklı dönemlerde, hatta bazen aynı donemde bıle 3’er 5’er kişi varken Huseyın Cahıt adından  1 tane var. Yaaa dedım benden kaçmaz, Ahmet Ümit’ciğim J hatanı buldum işte, kıtabı yazmak ıcın 4 yıllık araştırma yapmışmış… (Çok erken hüküm vermişim.) İlerleyen satırlarda linç edilenin aslında Lazkiye Mebusu Arslan Bey olduğunu öğrendim. Bunu okuyunca işte bu smıle gıbı oldum: :S (2nokta ustuste ve S harfı) O kadar mesaı harcadım ki Huseyın Cahıt adı uzerınde, arastırdgım surede kıtaptan 10 sf. okurdum…  Benım gıbı her karakterin tarihini araştıra araştıra okuyanları faka bastırmış. Bu arada merak etmeyın romanın konusu, kurgusu ya da olay örgüsü hakkında onemlılik arz eden bir bilgi değil bu, yanı “sonunu söyledın ama…” durumu yok.

Bazı  sayfalarda betimlemeleri gereğinden fazla bulduğum, sayfaları doldurmak ıcın yazmış sanki dıye düşündüğüm doğrudur. Bu da menfi yönde bir eleştirim olsun.

Hoşlanmadığım bir husus da; sf.422’de belki birçok okurun dıkkatını bıle çekmeyen ama beni kitaba devam etmeme kararı almayı düşündürecek kadar etkileyen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk hakkındaki bir yorumu vardı. Kitabın sonlarında ise yazarın bu konuda çizgisinden şaşmayarak tekrar gönlümü kazandığını söyleyebilirim. Buram buram ağır bir tarih anlatımı yok, öyle olsa bu kadar cok satmaz; aşk, ihtiras, polisiye, psikoloji, yalnızlık, entrika, hüzün… hepsinden bolca var. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı ama tek basına bu bile; toplumu çok iyi okuyan bir yazar olduğunu ve halkı ne ile nasıl vuracağını iyi derecede bildiğini düşündürdü.

Kabul edelim; ezberci eğitim sistemi nedeniyle tarıh dersini pek sevememiş bir toplumuz ve bu konuda bilgimiz oldukça zayıf. Tarıhımizi TV dizilerinden öğreniyoruz, ne acı ki... Açıkçası kitaba da bu nedenle önyargılıydım. Popülariterliği nedeniyle Muhteşem Yüzyıl dizisi türünde bir kitap bekliyorum. Değilmiş. Tez zamanda alına, okunula!



Okumak Harika Bir Eylemdir!

Esra K.K. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder